30 Nisan 2020 Perşembe

ÇOCUĞUNU NASIL ÇOK SEVİYORSUN ?

Çocuğunu çok seven anne ve baba bazen istemeden farkında olmadan sevgisi ile çocuğuna zarar verebilmekte…

Bu nasıl olur demeyin; oluyor…

Sizinle paylaşmayı istediğim hikaye sonrasında da anektodumuz var;

“İyi niyetli ve yardım sever bir insan bir gün doğada gezerken, kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek görmüş. Kelebek kozandan çıkmaya çabalıyormuş. Yardım sever insan hemen kelebeğin imdadına koşmuş. Dikkatlice kozanın liflerini sıyırmış, kozayı aralayıp ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağlamış. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıkmışsa da, biraz çırpınmış ve uçamamış. Yardım sever insanın göz ardı ettiği gerçek şuymuş:
Kanatlar ancak kozadan çıkma çabalarıyla güçlenir ve uçuşa hazırlanır. Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Yardım sever insan işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı, Hiçbir zaman gerçekten yaşayamadı.”

Hocam güzel söylüyorsunuz da nasıl yapacağız biz bunu? dediğinizi duyar gibiyim.

Çok basit inanın, sadece sabır ve sevgi gerekli…. Size aşağıda özellikle basit bir anekdot seçtim ki çok basit gördüğümüz her an aslında çok önemli…

Anaokulunda ilk günlerde çocuğunu çok seven bazı velilerimiz ile karşılaştığımız anekdotlardan paylaşayım; Kapıdayız, çocuğunu çok seven velimiz gelmiş çocuğumuzu aceleyle alıp gitmek ister. Bir an önce yakalamaya çalıştığı dünyaya yol almak için acelesi vardır her zaman… Birazda içten içe bize kızar; çocuğun ayakkabısını giydirip vermiyoruz diye. Çocuğumuzun hemen hazırlanıp paketlenmesini ister… Bize ise çocuğumuz ayakkabısını giyerken sabırla bekleriz… Aslında bu bekleyiş daha zordur; hemen giydirip göndermek daha kolay olandır… Dolabından ayakkabısını almasına rehberlik ederiz.. Ayakkabısını alır banka oturur; minik elleri ile ayakkabısını büyük bir iş yapıyormuş eda ve çabası ile giymeye çalışır. Zaman alır ve giyer. Eğer çocuğumuzun ayakkabısı gelişim dönemine uygun ayakkabı değilse veya çocuğumuz ayakkabı giymede gerekli beceriyi henüz kazanmadı ise çocuğumuza fark ettirmeden ayakkabısını giymesine rehberlik ederek giymesine yardımcı oluruz. Ancak bunu yaparken çocuğumuz ayakkabısını kendisi giydiğine inanmalı bizim gerektirdiği ve onun izin verdiği ölçüde yardımcı olduğumuzu hissetmesini sağlarız… Ve ben başardım duygusu ile çocuğumuzda o kadar çok kazanıma ulaşırız ki... Başladığı işi bitirme tamamlama, sabır, başarma duygusu ile özgüven kazanır çocuğumuz… Aslında bu seremoni bir ve iki dakikada öğretmenin ayakkabıyı giydirmesi ile tamamlanabilir…

Düşünün basit görülen bir ayakkabı giyerken ve çıkarırken çocuğumuzda nasıl kalıcı izler bırakıyoruz. Bu sebeple her tutum ve davranışta çok dikkatli sevgi dolu ve sabırlı olmalıyız… Basit bir olay gibi görünen bu kısa anlar ve yaşantılar tıpkı hikayemizde olduğu gibi çocuğumuzun kanatlarını güçlendirdiği anlardan sadece biridir. Tüm anlarda çocuğumuzun kanatlarını güçlendirdiğini düşünerek hareket etmeliyiz.
Bu şu demek değil; çocuğumuzu her koşulda başarması için zorlayacağız. Başarabileceği hazzına varmasını sağlayacak yaşantılar ile karşılaştırmalı desteğimiz yardımlarımız rehberlik ve eşlik boyutunda kalmalıdır. Ayakkabı örneğinden gittiğim için öyle devam ediyorum; Ayakkabısını bağcıklı yerine kolay giyilebilen alınmalı. Dolaplar onun ayakkabısını alıp koyabileceği yükseklikte olmalı gibi…

Güçlü kanatları olan mutlu kelebeğimiz olabilmesi için ne yapalım? Tırtıl iken ona inanmalı ve desteklemeliyiz… Siz inanırsanız o da kendine inanacaktır. Tırtılımızı kuşlardan, rüzgardan korumalı; Onu kozasındayken sabırla koruyarak beklemeliyiz; kozasına müdahale etmemeliyiz. Kozasından çıkarken çıkma çabasına inanmalı destek olmalı ama onun yerine kozayı açmamalıyız…

Çocuğumuzu çok sevmek demek çocuğumuzun her şeyini kolaylaştırmak mı, yoksa çabalarına saygı göstererek gelişmesine, hayata hazırlanmasına ve sürekli bize güveneceğine, kendine güvenmesine olanak sağlamak mı? Çocuklarımızı bizde, sizde çok seviyoruz; bu sebeple onların kedilerinin başarmalarına izin verelim…Ben başardım duygu ile başaracaklardır…Güçlü kanatları olan özgüvenli mutlu kelebeklerimiz için sevgi ve sabır dolu anlarda olmanızı dilerim….
Mutlu kelebeklerinizle sevgi ile kalınız…


Sahide KIZILKAYA
Okul Öncesi Eğitimcisi

(http://guzelbahceninsesi.com/ 30.09.2013)

10 Ekim 2013, 10:48 yayınlandı


Çeldirici implantları temizlemeye var mısın?

Bugün hemen şimdi tüm realiteleri değiştirecek neyi farklı olabilirim ya da yapabilirim? Dedik ya sabahtan 30 kere 😃 üstüne bu post bi fark...