13 Temmuz 2016 Çarşamba

SADECE YEMEK DEYİP GEÇMEYİN…


“Çocuğum yemek yemez. Yemek seçer, uyumaz, paylaşımı yok, sosyal değil…”
Tüm bunlara sadece gülümseyerek cevap veriyoruz. Çünkü bunlar bizim için aşılamaz sorunlar değildir. Eğer çocuğumuzda fizyolojik bir problem yok ise biz bu sorun davranışları kısa sürede ailelerimiz ile işbirliği içinde aşabilmekteyiz.

Bu gün burada yeme problemini okulumuzda ve evde ailelerimiz ile nasıl çözdüğümüzü paylaşacağım.
Birincil olarak şuna açıklık getirmeliyiz. Çocuğumuz bir yaşına kadar doğum kilosunun üç katına yaklaşır ve çok yer. Ancak altı yaşına kadar büyüme hızı yavaşlamakta ve bununla beraber yemek yemeye önceki gibi çok gereksinim duymazlar.
Çocuklar bir yetişkinin yediği porsiyonun dörtte birini yiyebilir. Mideleri bizimle aynı gibi düşünmeyelim. Daha sık aralarla beslenmeye ihtiyaç duyar ve az yerler. Okulda çocuklarımız iki-üç saat arayla dört defa beslenmektedir. Eve gittiklerinde akşam yemeğine kadar bir ara öğüne ihtiyaç duymaktalar.
Biz okulda yeni tadlar için ya da yemesi için çocuğu zorlamayız. Okula yeni başlayan çocukta okul fobisi yemekle çocukta yerleşebilir. Çocuğumuzun önce öğretmenine ve arkadaşlarına okula alışması ve sevmesi gerekir ki yeme problemi kolay aşılabilsin. Zamanla öğretmeni ve arkadaşları ile yemek yemek çocuğumuza eğlenceli olan bir ihtiyaç olarak görünecektir.
Yaş gruplarına göre öğretmeni ile yemek salonunda yemeğe gelen çocuklar şunu bilirler.”Masada yemekler var ve ben istediğimden istediğim kadar yiyebilirim.” Yemeklerimiz masada ortada self servistir. Öğretmeni gerektiğinde çocuğumuzu destekler. Evde de aileden aynı tutumu bekleriz. Yemekler ortada servis tabağında olmalı ve çocuğumuz ne kadar yiyeceğine ve ne yiyeceğine kendisi karar vermeli. İlk başlarda çocuğumuz kendi sevdiklerinden yemek isteyebilir ve bırakın yesin. Sonraları diğer yiyecekleri de merak edip yemeğe başlayacaktır. Bizim ve ailenin burada ki tutumu önemlidir. Biz okulda sevmediği veya ilk kez tadacağı bir yemek olduğunda sadece tadına bakmasının yeterli olduğunu ancak ister ise yeterli miktarda alması yönünde konuşuruz. Yemek yemek istemeyen çocuğumuza uygulayabileceğimiz en iyi yöntem yemek yemediği zaman ilgi göstermemektir. Yemek konusunda ısrar etmek, kızmak, ödüllendirmek, alkışlamak ya da sohbetlerde bu konuyu anlatmak… çocuğumuzun bu durumu oyun haline getirip sizin ilgi ve dikkatinizi çekme yolu olarak görmesini sağlar.
Peki evde ne yapmalıyız?
İlk önce çocuğumuz evde yemek zamanı olduğunu bilmeli tüm aile bireyleri aynı zamanda yemeğe oturmaya özen göstermeli. Yemek zamanı fiziksel ihtiyacın yanında sosyalleşme sürecini de sağlar. Yemekte bulunanlar ile iletişime geçer. Yemekte basit sohbet konuları seçilmeli çocuğunda katılımı sağlanmalı.
Yemeği anne hazırlıyor ise babada ona yardım etmeli. Çocuğumuzda bu yardıma katılmalı masa hazırlanabilir ya da salata yapımına yardım edebilirler. Masada istediği yerde ,sevdiği tabak ve bardaklarla yemesine izin verin.
Gün boyunca içecek olarak su tüketmesine izin verin.Meyve suları tokluk verir.
Çocuğumuzla beraber alışveriş yapıp, sebzeleri beraber seçebilirsiniz.
Yemek hazırlanırken menü seçimini çocuğumuza bırakabilirsiniz. Birkaç seçenek sunun ancak sebze yemeği isteyip istemediğini sormayın; Seçenekleri siz sunun ama o karar versin…
“Bamya ve bezelye var.. Hangisini pişirmemi istersin?
Sonuç olarak yemeği çocuğumuz kendisi seçmiş olur, ayrıca akşam ne yiyeceği ile ilgili ön bilgisi olup yemekte sebze yiyeceği mesajını da almış olacaktır.
Yiyecekleri de çeşitli sunmalıyız ki her yiyecekten tadarak doğru beslendiği gibi farklı tadlara da alışsın.
Yemekte çocuğumuz ne kadar yiyeceğine kendisi karar vermeli. Genelde evlerde yaşanan tablo şudur;
“Tabağında ki bitecek!…Daha doymadın…”
Çocuğumuz bu durumda şöyle düşünür;
“Ben aç mıyım? Tok muyum? Bilmem…Annem bilir….”
Bu durumda çocuğumuzun hayatı boyunca kendi kararlarını almasına daha küçükken yemek masasında elinden almış oluyoruz. Bir yetişkin olduğunda en basit karar anlarında bile bir başkasına ihtiyaç duyar. Kendi başına karar alamaz. Aç veya tok olduğunu çocuğumuz ancak kendi bilir. Bazen iştahsız olabilir ya da önündeki yemeği sevmiyordur…Biz de her yemeği seviyor muyuz?.. Sadece yemek deyip geçmeyin…Bu zamanlar çocuğumuzun fiziksel gelişiminin yanında kişisel ve sosyal gelişimini de etkileyen anlardır. Bırakalım çocuğumuz kendisi karar versin. Kendisini tanımasına ve keşfetmesine fırsat vermeliyiz…

Sahide KIZILKAYA
Okul Öncesi Eğitimcisi

(Kilizman Postası Haziran 2013 yayınlandı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çeldirici implantları temizlemeye var mısın?

Bugün hemen şimdi tüm realiteleri değiştirecek neyi farklı olabilirim ya da yapabilirim? Dedik ya sabahtan 30 kere 😃 üstüne bu post bi fark...